Sıcak Kafa dizisi Netflix yapımlarından biri olup konusu itibari ile merak edilen yapımlardan oldu. Ütopya’nın tersi olan distopya, toplumda olumsuzlukların çoğalması ve baskıcı sistemin öne çıkması anlamına gelen distopya yapımlardan olan dizinin ilk sezonu bitince gözler ikinci sezon tarihine kitlendi.
Tims&B Productions imzalı Sıcak Kafa 1. Sezon, 2022 yılında yayınlandı. Distopik olan dizi bilimkurgu tadında ayrıca macera ve gerilimin üst düzeyde tutulduğu Türk internet dizisi olup Afşin Kum’un aynı adlı kitabından uyarlanarak ekrana getirilmiştir. 8 bölümden oluşan dizi, konusu bir yana oyuncu kadrosu ile de dikkat çekiyor.
Netflix Sıcak Kafa Dizisi Özeti
Distopik bir dünyada, iletişim yoluyla yayılan bir salgın ortaya çıkıyor. İnsanların ‘’abukladığı’’ salgında hastalığa bağışıklık kazanmış biri dikkat çekiyor. Bir yandan bağışıklığın nasıl kazanıldığını anlamak isteyen bilim insanları öte yandan idareye el koymuş her şeyin yolunda gittiğini anlatan acımasız bir kurum yer alıyor.
Dizideki önemli isimler arasında Murat Siyavuş rolünü Osman Sonant oynuyor. Sıcak Kafa oyuncuları arasında Şule rolüne hayat veren Hazal Subaşı ve Anton Kadir Tarakçı rolü ile tecrübeli oyuncu Şevket Çoruh bulunurken usta oyuncu Haluk Bilginer de yer alıyor.
Netflix Sıcak Kafa Dizisi Konusu
İzleyicinin büyük ilgisini gören Sıcak Kafa dizisi çekimlerine 2021 yılının ilk çeyreğinde başlanmıştı. Yayınlandığı ilk günden beri ilgi gören dizi, genel İstanbul’da çekilmiştir. Galata, Karaköy, Taksim, Unkapanı ve Haliç gibi bölgeler çekim için kullanılan bölgeler arasında bulunuyor. Sıcak Kafa dizisi, yakın gelecek ya da alternatif zamanda geçiyor. Her yere yayılan salgın, kelimeler üzerinden gerçekleşiyor.
İnsanlar birbirinden bağımsız cümleler kuruyor ve bu cümlelerde mantık yer almıyor. Senarist, bu durumu ‘’abuklamak’’ şeklinde tanımlıyor. Konuşarak bulaşan bu hastalıkta insanlar kendilerini korumak için kulaklık kullanıyor. Salgın, İstanbul’da kendini gösteriyor ve aynı zamanda tüm dünyayı sarıyor. Karantina bölgeleri oluşturuluyor Salgınla mücadele Kurumu olan SMK adı verilen özel bir birim, idareye de el koyuyor.
Sokaklarda insanlar başıboş dolaşıyor, pek çok bölge karantina altına alınıyor. Salgının nasıl ortaya çıktığı bile mantıklı bir neden ile açıklanamazken eski dil bilimci olan Murat Siyavuş’un bu hastalık üzerinde çalışmaları bulunuyor; ancak laboratuvarda çıkan yangın sebebi ile tüm çalışmalar yok oluyor. Ekip arkadaşlarını da kaybeden Murat, umutsuzluk içinde annesine sığınıyor ve neredeyse hayat ile tüm bağlarını koparıyor.
Tüm zamanını evde sudoku çözerek geçiren ana karakterin kimsenin bilmediği önemli bir sırrı bulunuyor. Salgın hastalığına karşı bağışıklığı olan Murat’ın bu sırrı, bir market alışverişinde ortaya çıkıyor ve sırrı öğrenen devlet de Murat’ın peşine düşüyor.
Tam yetki ile salgını kontrol altına almaya çalışan kurum, salgının nasıl ortaya çıktığını bulmanın yanı sıra tedavi yöntemi üzerine de çalışıyor. ‘’Abuklamaya’’ maruz kaldığı halde ‘’abuklayamaması’’ kimileri için mucize olurken Murat için ise bir kabusa dönüşüyor. Bu hastalığa maruz kaldığı sırada vücut ısısı normal kalıyor; fakat kafasının ısısı yükseliyor. Sıcak Kafa dizisi, adını da bu noktadan alıyor.
Murat, seneler önce araştırmaları sonucunda tedavi yöntemini bulmuş olsa çalıştığı kurumda çıkan yangın neticesinde bütün çalışmaları tarihe karışıyor. Salgınla başa çıkılamadıkça salgınla mücadele eden SMK’nın ise elindeki yetkiler artıyor ve kurum, şüphelendiği herhangi birini kolayca gözaltına alabiliyor. 
Sıcak Kafa dizisi, insanlığı etkileyebilecek bir salgını anlatırken ayrıca korku ortamını, yalan haberleri, karantina bölgelerindeki acımasızlığı, nefreti anlatıyor. Salgın ayrıca insanlarda zihinsel ve fiziksel değişikliklere de ortam hazırlıyor.
Netflix’in distopik bilimkurgu yapımı olan ve ilk sezonuyla oldukça ilgi gören Sıcak Kafa 2. sezon ile ilgili beklentiler bulunuyor. Dizi, Mert Baykal ve Umur Turagay tarafından yönetiliyor. Mert Baykal aynı zamanda senaryosunda da önemli rol oynuyor. Senaryoda Mert Baykal harici Müjgan Ferhan Şensoy, Zafer Külünk ve Gökhan Şeker kalemi de bulunuyor.
