Ramazan ayının önemi ve faziletleri Müslümanın bilmesi gereken unsurların başında gelmelidir. Çünkü bu ay diğer Kameri aylara hiç bir şekilde benzememektedir. Allah’ın Peygamberi ise bir hadisinde bu ay hakkında, ”Ramazan onbir ayın sultanıdır” (Kaynak : Buhari) buyurmuş ve bu önemli ayın önemine dikkat çekmiştir. Ramazan ayına ulaşan ve bu ayı en iyi şekilde Allah’ın istediği şekilde geçiren Müslümanlar, hem dünya hem de ahiret hayatlarını kurtaracaklardır.
Çünkü bu ayda yapılan ibadetlere sınırsız sevaplar verilmektedir. Ayların sultanı olarak bilinen Ramazan aynı zamanda, şeytanların da zincirlere vurulduğu önemli bir aydır. Ramazan ayında tutulan oruç ise kişiye hem manevi, hem de sağlık açısından faydalar sağlamaktadır. Çünkü Efendimizin bir hadis-i şerifinde Ramazan orucu hakkında şöyle buyurmuştur. ”Sağlık bulmak isteyen oruç tutsun” (Tirmizi) Bu ayda tutulan oruç gibi kılınacak olan farz ve nafile namazlar kişinin, kat kat sevap kazanmasını sağlayacaktır.
Bu ayın fazilet bakımında diğer aylardan önemi ise, Kadir Gecesi gibi bin aydan daha hayırlı bir ayı içerisinde barındırıyor olmasıdır. Çünkü Kuran-ı Kerim Ramazanda ve Kadir Gecesinde Efendimize indirilmeye başlandı. Bu ayın her gecesinin kıymetini bilerek yaşamalı, Kadir Gecesi ise ibadet yapmaya daha fazla ağırlık vermeliyiz. Bu ayın faziletlerinden ise oruç tutarak, namaz kılarak faydalanabiliriz.
Bu ayın faziletlerinden bir tanesi ise, Müslümanların sofralarında beraberlik ve huzurun olması gelmektedir. Ramazan ayının önemi şuurlu olan her Müslüman tarafından bilinmeli, bu ayda gaflet içerisinde olunmamalı ve aynı zamanda bu ayı layikı ile geçirmelidir. Bu değerli ayı Müslümanlar Allah’a daha fazla yönelerek geçirmeli, bu ayın faziletlerinden de yüce Allah’ın izni ile yararlanmalıdırlar.
Allah-u Teala Hazretlerinin Müslümanlara ikram ettiği ve fazileti saymak ile bilmeyen Ramazan ayı, her Müslümanın önemini bilerek geçirmesi gereken bir değerli aydır. Hem gündüzü, hem de gecesi ayrı ayrı faziletli olan bir aydır. Bu ayda ise yaşantımız daha çekin düzenli olmalı, nefsimizi muhasebe etmeliyiz. Bu aya ulaşan kişiler eğer haram olan işler ile meşgul oluyorlar ve haram işlemeye devam ediyorlarsa, vakit kaybetmeden hemen Allah’a tevbe etmelidirler.
Çünkü Allah-u Teala bu ayda kendisine yönelenlere daha fazla merhamet etmekte ve tevbelerini hemen kabul etmektedir. Efendimiz ise bir hadisinde bizlere şöyle buyurmuştur. ”Günahından ve hatasından pişman olup dönen kişi, hiç o günahı işlememiş gibidir” (Kaynak : Tirmizi, Müslim, Buhari) Bu yüzden Ramazan ayı içerisinde daha fazla tevbe etmeli ve yüce Yaradana samimi bir şekilde yönelmeliyiz. Çünkü Allah her zaman kulunun duasına icabet etmekte ve onun günahlarını bağışlamaktadır. Ramazan ayı neler yapılmalıdır hususunda ise Müslümanlar, önceki günlerden daha fazla gayretli olmalıdır.
Ramazan ayı ise şu şekilde geçirilmelidir.
Sağlığı yerinde ve oruç tutmaya gücü olan her bir Müslüman bu aya ulaştığı zaman oruç tutmalıdır. Çünkü Ramazan ayı orucu her Müslümanın üzerine farz olan bir ibadettir. Mazeretsiz olarak tutulmayan Ramazan orucu, mahşer günü sahibinden davacı olacaktır. Aynı zamanda Efendimiz bizlere bir hadisinde şöyle buyurmuştur. ”Ramazan ayına ulaşıp, sağlığı yerinde olduğu halde oruç tutmayan kişiler, bizim mescitlerimize yaklaşmasın” demiştir. (Kaynak : Buhari Savm)
Bu aya ulaşan Müslümanların eğer daha önce kılmadıkları farz namazları varsa, bu namazları kaza etmelidirler.
Aynı zamanda bu ayda daha fazla nafile namaz kılınmalıdır.
Ramazan ayı iftar sonrası teravih namazı kılınmalıdır.
Bu ayda bol bol sadaka verilmelidir.
Ramazan ayının her gecesinde Kuran-ı Kerim okunmalı, sevabı ise Yüce Allah’tan beklenmelidir.
Ramazan ayında fakir ve fukara daha fazla gözetilmeli, yetim ve öksüzlere daha çok kol kanat gerilmelidir.
Ramazan ayı gecelerinde gereksiz işler ile meşgul olunmamalıdır.
Ramazanın son on gününde ise Efendimizin girdiği gibi itikafa girilebilir, bu günler içerisinde daha çok tefekkür edilebilir.
Bu ayda ise yüce Allah daha çok zikir edilmeli, Efendimiz (aleyhisellam’a) salavat getirilmelidir.
Ramazan ayında daha çok Allah’a sığınılmalı ve ona dua edilmelidir.
İçki, zina, kumar ve gıybet gibi büyük günahlardan kaçılmalı ve kesinlikle böyle şeylere yaklaşılmamalıdır.
Ramazan ayında aynı zamanda eş ve dost ziyaretleri yapılmalı, akraba ilişkileri kesinlikle kesilmemelidir. Küsler barışmalı ve kimse ile münakaşa edilmemelidir. Eğer bu ayda oruç tutarken size bir kişi sataşırsa, ona ben oruçluyum demeli ve münakaşadan kaçınılmalıdır. Bu şekilde geçirilen Ramazan ayı Allah’ın hoşnut olmasını sağlayacak, kendisini ise rızasına ulaştıracaktır. Bu ayın kıymetini bilerek geçirmek ise, Müslümanların dünya ve ahiret mutlu bir hayat geçirmelerine vesile olacaktır.
Ramazan ayının farz olan orucu ile ilgili Yüce Allah Müslümanlara şöyle buyurmaktadır. Ramazan ayına kavuşan Müslümanlar bu ay içerisinde oruç tutsunlar. Ey inananlar! Oruç sizden önce yaşayanlara nasıl farz kılındığı ise, sizlere de farz kılındı. Oruç tutun ve kendinizi koruyun. Umut edilir ki oruç tutmak sizlerin nefislerini kötü isteklerden uzaklaştır” (Bakara Suresi 183)
Ramazan Ayı Neler Yapılmamalıdır?
Ramazan ayı ibadet bakımından zengin olan ve yapılacak olan ibadetlere de kat kat sevap verilen önemli bir aydır. Bu ayda ibadet yapmak kadar, haramlardan kaçmanın da önemi bir hayli fazladır. Çünkü haram işlerden kaçmak bazen ibadet yapmak kadar kolay olmamaktadır. Nefsin hoşuna giden bazı haramlar vardır ve bazı kişiler bu haramları işlemeye devam etmektedir. Fakat Ramazan ayında yapılacak olan günahlar ve haram eylemler, diğer günler gibi değildir.
Sevap bakımından zengin olan Ramazan ayı, kişinin işlemiş olduğu günaha da kat kat günah yazılmasını sağlayan bir aydır. Bu yüzden hayatımızın içerisinde yer alan ve işlemeye devam ettiğimiz tüm haramları bu ayın hürmetine terk etmeliyiz. Eğer bu ay içerisinde Allah’a söz verip günahlardan firar edersek, hiç şüphe yoktur ki alemlerin Rabbi olan Allah kulunun tevbesini kabul edecek ve onu bağışlayacaktır.
Eğer içki ve kumar gibi büyük günah olan eylemleri yapmaya devam ediyorsak, bu ayda Allah’a samimi bir tevbe ile yönelmeli ve bu eylemleri ölene kadar terk etmeliyiz. Ramazan ayında haram şeylerden kaçmak ise Allah’ın hoşuna gitmektedir. Kumar ve içki gibi günahların dışında zina gibi insanı helak eden haram şeyden de uzak durmalı ve kaçmalıyız. Ramazan ayından aynı zamanda kimse ile tartışmamalı ve kavga etmemeliyiz. Sinirlerimize hakim olmalı, kimsenin gıybet ve dedikodusunu yapmamalıyız. Oruçlarımızı takva üzere tutmalı ve Ramazan gecelerinde daha çok ibadet etmeliyiz.
Peygamber Efendimiz Ramazan Ayında Neler Yapardı?
Hayatı ile bizlere örnek olan sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed (sallalahu aleyhi vessellem), Ramazan ayı geldiği zaman yaşantısını daha fazla ibadet ağırlıklı yaşardı. Ramazan ayı geldiği zaman sevgili Peygamberimiz, yüce Allah’a özellikle ümmetinin sağlık ve afiyeti için daha fazla dua ederdi.
Peygamber efendimiz Ramazan ayı geldiği zaman şunları yapardı.
Efendimiz özellikle Ramazanın son on gününde itikafa girer, yüce Allah ile baş başa kalırdı.
Kendisi ibadet yaptığı gibi ailesini de gece ibadet etmeleri için kaldırırdı.
Efendimiz zengin ve fakir demeden Ramazan geceleri toplu olarak iftar yemeği yerdi.
Bu ayda Efendimiz Kuran-ı Kerimi’i baştan sona okuyarak hatim ederdi.
Aynı zamanda Cebrail Peygamberimize bu ayda gelip Kuran okurdu.
Diğer günlere nazaran Efendimiz bu ayda çocukları daha çok sevindirir, onlara hediyeler verirdi.
Allah-u Teala’yı bu ayda Peygamberimiz daha çok zikir ederdi.
Özellikle Kadir Gecesini sabaha kadar ibadet ile geçirir, bu gecenin feyzinden istifa ederdi. Aynı zamanda ümmetine de bu geceyi dua ve ibadet ile geçirmelerini tavsiye ederdi.
Peygamberimiz bu önemli ayda gece namazlarını daha da artırırdı.
Teheccüt vakti uzun uzun namaz kılar, Kuran-ı Kerimden uzun ayetler okurdu.
Tek başına asla iftar yapma, her zaman sofrasında iftar vaktinde misafir bulundururdu.
Sahabesine de iftarlarını misafirler ile yapmalarını buyururdu.
Alemlerin efendisi ve göz bebeğimiz Hazreti Muhammed Mustafa (sallalahu aleyhi vessellem) Ramazan ayında ümmetine daha çok dua etmelerini nasihat eder, hiç bir zaman Allah’tan ümit kesmemelerini buyururdu. Bizler de sevgili Peygamberimiz gibi bu kutsal ayı en iyi bir şekilde ve ona layık olarak geçirmeli, yüce Allah’a karşı samimi bir şekilde kulluk yapmalıyız. Bu şekilde ilahi rızaya kavuşabiliriz.
Ramazan Ayı Oruç Tutmanın Fazileti Nelerdir?
İbadet bakımından diğer aylardan daha faziletli olan Ramazan ayı, oruç tutmak isteyenlerin sabırsızlıkla beklediği bir aydır. Bu ayda sağlıklı kadın ve erkek her Müslümanın, üzerine farz olan Ramazan orucunu tutmaları gerekir. Eğer oruç tutmaya güce yetmiyorsa, tutmadığı günler kadar fidye vermelidirler. Ramazan ayı oruç tutmanın faziletleri ise sayılmayacak kadar çoktur. Hem maddi hem de manevi olarak bu ayda oruç tutmak, Müslümanların kazançlı olmalarını sağlamaktadır.
Bu ayda oruç tutan kişiler, Allah tarafından şu mükafatlara nail olurlar.
Bu ayda oruç tutanın rızkı ve ömrü bereketli olur.
Ramazan ayında oruç tutanın günahlarını Allah-u Teala, anasından doğmuş gibi tertemiz yapar ve affeder.
Ramazan ayında gücü yetip oruç tutan kişilere Allah mükafat olarak cennet köşkleri verir.
Ramazan ayında bir kişi eğer oruç tutan bir Müslümana iftar yemeği verirse, Allah o kuluna oruç tutan kişinin sevabı kadar sevap verir ve o kişiyi cehennemden azad eder.
Bu ayda oruç tutan kişinin manevi duyguları daha da artar ve yüce Allah’a daha yakın olur.
Bu ayda oruç tutanın dualarını Allah (azze ve celle) kabul eder.
Ramazan ayında oruç tutmak kişinin daha sabırlı ve merhametli olmasını sağlar.
Oruç tutan kişinin vücudu sağlıklı olur.
Şeytan oruç tutan kişiye musallat olamaz. Allah ise oruçlu olan kulunu sabahtan akşama kadar her türlü kaza, bela ve musibetlere karşı korur.
Allah oruç ile diğer yapılan ibadetleri sevap bakımından ayırmıştır. Çünkü Allah için oruç tutan bir Müslümanın ağız kokusu, dünyanın en güzel kokularının yanında daha güzeldir. Oruçlu olan bir kişinin ise sevineceği iki zaman vardır. Oruç tutan iftar yapacağı zaman sevinir, bir de Yüce Allah’a kavuştuğu zaman sevinir. Efendimiz ise bu konuyu bizlere bir hadisi ile şu şekilde bildirmiştir. Oruç tutan bir Müslüman, Rabbine kavuştuğu zaman sevinir ve mutlu olur.
Bir de iftar yemeğini yerken mutluluk duyar. (Kaynak : Buhari Savm 9, Müslim Sıyam 163) Ramazan orucu diğer aylarda tutulan oruçlar gibi sevap ve fazilet açısından da aynı değildir. Farz olmasının yanısıra sadece yüce Allah’ın rızasını kazanmak için takva üzere tutulan orucun sevabı, mahşer günü kulun amel defterinde çok ağır gelecektir. Bu durum ise kendisinin cennete girmesini sağlayacaktır.
Bu yüzden ki Ramazan ayı yaklaşırken ve bu aya ulaştığımız zaman oruçlarımızı güzel bir şekilde tutmalı, yüce Allah’a layık bir kul olarak bu ayı geçirmeliyiz. Kadir Gecesi gibi bin aydan daha hayırlı bir geceyi içerisinde barındıran Ramazan ayında daha çok zikir yaparak, yüce Allah’tan bağışlanmayı niyaz edelim.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası