Dejavu Hissi: Neden Kaynaklanır ve Nasıl Açıklanır?
Addy4 Şubat 2025Son güncelleme: 4 Şubat 2025
Modern yaşamın gizemlerinden hatta fenomenlerinden biri olan deja vu farklı perspektifleri sürekli olarak geliştirmektedir. Bugün neredeyse deja vu yaşamamış birine denk gelmek mümkün değildir. Hatta gündelik hayat akışında ışıklarda beklerken, kahve alırken, kahvaltı yaparken ya da basit herhangi bir işi yaparken bu eylemi ya da o an yaşadıklarınızı daha önce yaşamış gibi hissedebilirsiniz. Bazen bu durum o kadar gerçekçi olur ki olayın akışının nasıl devam edeceğini, hatta karşınızdaki insanın ne diyeceğini bile öngörebilirsiniz. Oldukça tuhaf değil mi?
Dejavu Ne Demek
Dejavu ne demek bilimsel açıklamasına geçmeden önce kelimenin anlamı ile biraz ilgilenmek gereklidir. Bu kavram yani dejavu Fransızca kökenli bir kelime olmakla beraber Déjà vu şeklinde yazılmaktadır. Anlamı ise zaten görülmüş şeklindedir. O an içerisinde görülen ya da yaşanan bir durumun ya da olayın daha önceden görüldüğü ya da yaşandığı durumu hissetme haline dejavu diyebiliriz. Peki bu durum ne kadar gerçek ve ne kadarı bilimsel açıklamalara dayanıyor? Çünkü zaman, mekan ve deneyim arasında meydana gelen bu kırılma ve tekrarlama hali, bir noktada metafizik bir alana işaret de edebilir. Kısacası bu meseleye nereden yaklaştığımıza göre radikal biçimde değişiklik gösterecektir.
Dejavu nedir denildiğinde bilimsel perspektiflerin dışında halk arasında farklı biçimlerde ifade edilebilmektedir. Reenkarnasyon, zamanda hareket edebilme, medyum ya da müneccimlik, trans hali ya da geleceği görme gibi bilimsel temellere dayanmayan bazı açıklamalar yapılmaktadır. Ancak bilimsel perspektife geldiğimizde bu meselenin açıklaması oldukça farklılık gösterebilir.
Dejavu Neden Olur
Gelelim asıl konuya… dejavu neden olur sorusunun yanıtı olarak aslında çok basit bilimsel hatta bilişsel bir yanıt vardır.
Dejavu bilim camiasında ilk defa Edward Titchener tarafından 1928 yılında psikoloji alanında kullanılmıştır. Kendi ifadesi ile dejavu:
Beyin, belirli bir deneyime yönelik tam bir algı üretmeden evvel, kısmi bir algı yaratmaktadır. İşte söz konusu bu kısmi algı, daha önce deneyimlenmiş bir olay olduğu gibi bir hissiyat yaratmaktadır.
Yani bu alıntıda da görüldüğü gibi beynin fonksiyonlarının bazı ender durumlarda eşzamanlı olarak çalışmaması ya da aradaki milisaniye kadar olan süreç farklılıkları, devajuya neden olabilmektedir.
Dejavunun neden meydana geldiği ile alakalı net bir bilimsel kural henüz ortaya konulmamıştır. Ancak bu konu ile alakalı olarak farklı yaklaşımlar söz konusu olabilmektedir. Aşağıda farklı bilimsel perspektiflere göre dejavunun nasıl ya da neden meydana geldiği yönündeki bilgileri paylaşıyor olacağız.
Kısa dönemli bilinç kaybı, dejavu durumunun yaşanmasına neden olabilir. Örneğin belirli bir zaman aralığında öğrendiğimiz ya da deneyimlediğimiz bir durumu üzerinden uzun bir süre geçtikten sonra nesne ya da olayla ilişkilendirdiği imiz bir durum yaşadığımızda dejavu duruma meydana gelebilir.
Yakın dönem çalışmalardan birisi olan benzerliğe dayalı tanıma yaklaşımı ise daha gerçekçi bir iddia ortaya koyar. Beyin ve bilinç, tanıdıkların nesne ya da durumlarla alakalı olarak bir benzerlik ilişkisi kurmak durumundadır. Dolayısıyla hafızada yer eden birtakım durumlara benzer bir atmosfer içerisinde bulunulduğunda dejavu gibi bir durum meydana gelebilir.
Şifreli bilinç kaybı yaklaşımı ise tamamen beynin kusurlu oldu yani çalışırken ara sıra hata yaptığı hipotezine dayanmaktadır. Bu yaklaşıma göre beynin hafızasında yer edinen bilgiler, anılar, deneyimler farklı koşulları altında çarptırılabilir ya da yapısı bozularak silinebilir. Ancak yine de hatırlama yöntemi devreye girdiğinde olayların, bilgilerin ya da nesnelerin çarpıtılmış formları tekrardan algılamaya gidilebilir. Dolayısıyla bir kişi, durum ya da olayla alakalı olarak yeniden hatırlama süreci çarpıtılmış ya da yeniden tasarlanmış gibi olabilir.
En mantıklı açıklamalardan biri ise beyin lobları arasındaki gecikme yaklaşımıdır. Bu yaklaşıma göre insanların iki beyin lobu arasındaki veri işleme, mikrosaniye gibi bir farktan oluşur. İşte verilerin transferindeki bu farklılık beynim bir bilgiyi işleme sürecindeki öncelik durumunu karıştırmasını neden olabilir. Genellikle beynin zaman farklılıkları arasındaki uçurumu eşitleme gibi bir yeteneği bulunur. Ancak çok düşük bir ihtimalle bazı nadir durumlarda zaman eşitleme durumu başarılı bir şekilde yapılamaz ve beyin sinyalleri arasındaki senkronizasyon bozulur. Bu da dejavu denilen duruma neden olabilir.
Rüyada dejavu yaşamak ise çok farklı bir yaklaşımdır. Bazen rüyalarda görülen içerikler, silik bir şekilde hafızada kalabilir. Bu durumda güncelik hayata geldiğimizde ise rüyalardaki anılar gerçek hayat ile çağrışım yaptığında dejavu gibi bir hissiyat meydana gelebilir.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası