Hazreti Ali (radıyallahu anh) İslamın dördüncü halifesidir. Künyesi Ali bin Ebu Talip olan Hazreti Ali, aynı zamanda ilmin kapısı, Allah’ın aslanı ve Allah yüzünü ak etsin manasına gelen ”keremallahu veche” gibi lakaplara sahiptir. Peygamber efendimizin kızı olan Hazreti Fatıma (radıyallahu anha) ile evli olan Hazreti Ali’nin bu evliliğinden ise dünyaya beş tane evladı gelmiştir. Hazreti Ali (keremallahu veche) Hazreti Fatıma (radıyallahu anha) ile evli iken başka bir kadın ile evlenmemiştir. Bu evlilikten olan çocuklarının ismi; Zeynep, Ümmü Gülsüm, Rukiyye, Hüseyin ve Hasan’dır. Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimizin doğması halinde Muhsin ismini koyacakları erkek çocuğu ise, eşinin karnında ölmüştür.
Doğum tarihi ise bazı kaynaklara göre 599, bazı kaynaklarda ise 600 olarak bilinir. Mekke’de dünyaya gelen Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimiz, cesareti ile ün salmış büyük bir sahabedir. Hazreti Muhammed (sallalahu aleyhi vessellem) efendimizin de çok sevdiği Hazreti Ali (radıyallahu anh), aynı zamanda efendimizin peygamberliğine ilk iman eden çocuk sahabe ünvanına sahiptir. Babasının ismi Ebu Talip, annesi ise Fatıma binti Esed’tir.
Hazreti Ali’nin halifeliği hakkında ise sunni ve şii inanışlarına göre iki farklı görüş vardır. Bu görüşün doğrusu ise sunni inanışa göre olandır. Sunni inanışa göre Hazreti Ali (radıyallahu anh) dördüncü halife olarak kabul görürken, şii inanışa göre ise imamların ilki ve aynı zamanda da Hazreti Muhammed’in (sallallahu aleyhi vessellem) hak olan varisidir. Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimizin diğer bir özelliği ise, Kabe’de dünyaya gelen ilk ve tek çocuk olmasıdır. Peygamberimizin koruması altında büyümüş olan Hazreti Ali (radıyallahu anh), efendimize ilk iman edenlerin içerisinde yer almıştır.
Aynı zamanda dünya hayatında iken efendimizin cennet ile müjdelediği ve ‘aşerei mübeşşere” olarak tabir edilen kişiler arasında yer alır. Aşerei mübeşşere ise dünya hayatında iken cennet ile müjdelenen on kişi demektir. Hayatını ve yaşantısını İslam’a adayan ve tertemiz bir şekilde İslam üzerine yaşayan Hazreti Ali (radıyallahu anh), Allah-u Tealanın velisi ve çok değer verdiği bir kuludur. Cesareti, cömertliği, ilmi, vakarı, savaşçılığı gibi birçok farklı özelliğe sahip olan Hazreti Ali (radıyallahu anh) aynı zamanda da keramet sahibi olan kişidir.
Büyük sahabe efendilerimiz içerisinde ön sıralarda yer alan ve hayatını peygamber efendimizi, onun getirdiği İslam dinini korumak ile geçiren Hazreti Ali (keremallahu veche) hakkında Kuran-ı Kerim’de ayet olan büyük bir şahsiyettir. Allah (celle celaluhu) ise Hazreti Ali’nin (radıyallahu anh) hayatında yaşamış olduğu olayı ayet olarak efendimize müjdelemiştir. Efendimiz ise bu olayı Hazreti Ali’ye söylediğinde Hazreti Ali (radıyallahu anh) çok sevinmiştir. Hazreti Ali (radıyallahu anh) hakkında inen ayet ise şu şekildedir.
”Yüce Allah (celle celaluhu) onlara şu şekilde buyurdu. Ben sizin Rabbinizim ve Muhammed ise peygamberinizdir. Ali ise sizin Emirinizdir” (Kaynak : Araf Suresi Ayet 172) Hazreti Ali (radıyallahu anh) hakkında bu ayet gibi 300’e yakın ayet inmiştir. Bu konu hakkında ise sahabenin büyüklerinden Abdullah ibni Abbas (radıyallahu anh) şöyle buyurmuştur. ”Allah-ı kitabı Kuran’da Ali hakkında inen ayetler, şimdiye kadar hiç kimse hakkında bu kadar fazla inmemiştir” Esedullah (Allah’ın aslanı) olarak İslam kaynaklarında yer etmiş olan Hazreti Ali (keremallahu veche) efendimiz savaşçı ve cengaverdi. İslam için canını vermekten çekinmeye bir kişiydi.
Hayatını Kuran ve sünnet-i seniyye üzerine yaşayan Hazreti Ali (radıyallahu anh) 661 yılında ise vefat etti. Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimizi ise ehli sünnet dışı zihniyeti dışında olan harici ibni mülcem kendisini şehit etti. Bir gün sabah namazını kılmak için camiye giden Hazreti Ali (radıyallahu anh) ibni mülcem isimli zındığın zehirli hançeri ile yara aldı. Bir müddet sonra ise yere düşerek şehit oldu. Kendisinin kabri Irak’ın Kufe şehrinde bulunur.
İslam tarihinin en önemli şahsiyetleri arasında yer alan Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimiz, her doğan erkek gibi çocukluğunu yaşamıştır. Recep ayının 13 üncü günü Mekke’de gözlerini açan Hazreti Ali (keremallahu veche) efendimizin çocukluğu, sevgili peygamberimizin himayesi altında ve dizinin dibinde geçmiştir. Çocukluğundan beri peygamberimize çok bağlı olan ve kendisine sevgi besleyen Hazreti Ali (radıyallahu anh), kendisinin peygamberliğine de iman eden çocuk olmuştur.
Hazreti Ali’nin doğumu ise şu şekilde oldu. Bir gün Hazreti Ali’nin annesi çocuğunu doğurmak için Kabe’ye gider. Kabe’nin duvarına dayanan Fatıma, duvarın yarıldığını görür. Bir ses ise kendisinin içeri girmesini söyler. Fatıma üç gün içeride kaldıktan sonra dördüncü gün Hazreti Aliyi doğurmuş olarak dışarıya çıkar. Hazreti Aliyi annesi doğurduktan sonra müjdelemek için Ebu Talip ve ailesine haber verilir. Sevgili peygamberimiz ise herkesten önce olay yerine gelir ve Hazreti Aliyi mübarek kucağına alır.
Efendimiz ise bu sırada Hazreti Hatice (radıyallahu anha) ile evlidir ve evinde Hazreti Ali’nin babası ve kendisinin amcası olan Ebu Talip kalmaktadır. Hazreti Aliyi evine kadar taşıyan sevgili peygamberimiz, çocuğu babası olan Ebu Talip’in kucağına verir. Bu olay ise peygamberimizin iki veya üçüncü evlilik yılı içerisinde yaşanmıştır. İslam kaynaklarımızda ise Hazreti Ali’nin isminin peygamberimiz tarafından koyulduğuna inanılır. Hazreti Ali’nin çocukluğu ise sevgili peygamberimizin doğup çocukluğunu yaşadığı evin içerisinde geçmiştir.
Sevgili peygamberimiz Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimizi çocukluğunda omuzuna koyar ve Mekke’nin vadilerine götürürdü. Hazreti Ali (keremallahu veche) efendimizin çocukluğu kendisine ilgi ve sevgi içerisinde geçmiştir. Efendimiz ise bizzat Hazreti Ali’nin büyütülmesinde ve eğitiminde başrol oynadı. Onu yanına alan efendimiz, gerekli olan edep ve ahlakı da kendisine öğretti. Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimiz sunni İslam kaynaklarına göre Hazreti Hatice’den sonra Müslüman olan ikinci kişidir.
Hazreti Ali’nin Evlilikleri ve Çocukları Kimlerdir?
Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimiz Hazreti Fatıma (radıyallahu anha) olmak üzere birçok evlilik yapmış ve çocuk sahibi olmuştur. Fakat Hazreti Fatıma dünyada iken başka bir kadın ile evlenmemiş ve başka bir kadından ise çocuk sahibi olmamıştır. Hazreti Ali’nin evlilikleri arasında ilk olan Hazreti Fatıma (radıyallahu anha) annemiz olmuş ve çok mutlu bir evlilik geçirmiştir.
Fatıma annemiz dünyadan ahirete gittiği zaman ise Hazreti Ali (radıyallahu anh) hayatını başka kadınlar ile de evlenerek devam ettirmiştir. Bu evliliklerinden ikincisi ise Ümmül Benin olmuştur. Üçüncü evliliği Leyla binti Mesud ile olurken, Hazreti Ali (keremallahu veche) efendimizin dördüncü eşi ise, Esma binti Umeys olmuştur. Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimizin diğer eşi ise Ümame olmuştur. Diğer eşleri ise sırası ile; Havlet binti Cafer, Ümmü Saiddir. Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimizin eşi gibi 17 tane cariyeleri de olmuştur. Bu cariyelerinden de çocukları olmuştur.
Hazreti Ali’nin çocukları şunlardır.
İlk eşi olan Hazreti Fatıma’dan (radıyallahu anh) beş tane çocuğu dünyaya gelmiştir. Bu çocukların isimleri Hazreti Hasan, Hazreti Hüseyin, Hazreti Ümmü Gülsüm, Hazreti Rukiyye ve Hazreti Zeyneptir. Muhsin isimli erkek çocuğu ise annesinin karnında ölmüş ve ölü olarak dünyaya gelmiştir.
Hazreti Ali (radıyallahu ahn) efendimizin ikinci eşi olan Ümmül Benin, Amir bin Kilab kabilesine mensuptu. Bu eşinden Hazreti Ali’nin dünyaya dört tane erkek evladı geldi. İsimleri; Cafer, Abbas, Abdullah ve Osman idi.
Hazreti Ali’nin (keremallahu veche) üçüncü eşi olan Leyla binti Mesud ise Temim Kabilesindendi. Bu eşinden ise Ebubekir ve Abdullah isminde iki tane erkek çocuğu oldu.
Hazreti Ali’nin dördüncü eşin olan Esma binti Umeys ise Hasami Kabilesindendir. Yahya ve küçük Muhammed anlamında olan Muhammedul Asgar isminde iki tane erkek çocuğu olmuştur.
Hazreti Ali’nin diğer bir eşi olan Ümame ise, peygamberimizin damadı olan Ebul As bin Rebi’nin kızıdır. Bu evlilikten ortanca Muhammed manasında Muhammedul Evsat isminde tek erkek çocuk olmuştur.
Havlet binti Cafer isminde olan eşi ise Hazreti Ali’ye Muhammed bin el Hanifiyye isimli erkek çocuğu doğurmuştur.
Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimizin Ümmü Said isimli karısı ise Urve bin Mesud es Sefakinin kızıdır. Bu evlilikten Ümmü, Hüseyin ve Remle olmuştur.
Hazreti Ali’nin (radıyallahu anh) efendimizin eşi dışında 17 tane olan cariyesi de kendisine evlatlar doğurmuştur. İslam kaynaklarımıza göre Hazreti Ali’nin cariyelerinden dünyaya gelen 14 adet erkek, 18 tane de kız çocuğu olmuştur. Hazreti Ali’nin nesli ise Hüseyin, Hasan, Muhammed, (İbni Hanefiye) Ömer ve Abbas isimli erkek çocuklarından devam etmiştir. Hazreti Ali’nin çocuklarından çoğu ise İslam tarihine acı bir tablo olarak giren ve tarihe kazınan Karbela Savaşında ölmüştür.
Hazreti Ali’nin Hicreti Nasıl Olmuştur?
Allah’ın aslanı ve İslam’ın en azılı savunucuları arasında yer alan Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimiz, canı pahasına peygamberimizi korumuştur. Kuran-ı Kerim’de yer alan bir ayet ise Hazreti Ali (keremallahu veche) efendimizin peygamberimizi korumak için kendisinin yatağına yatması olayından sonra inmiştir. Olay ise şu şekilde olmuştur. Bir gün azılı müşrikler peygamberimizi öldürmek istediler.
Bu sırada efendimiz ve Hazreti Ali (radıyallahu anh) Mekke den Medine’ye hicret edeceklerdi. Peygamberimiz ise hicret gecesinde yatağından kalktı ve gizli bir şekilde Medine’ye yolculuğa çıktı. Bu sırada Hazreti Ali (radıyallahu anh) ise efendimizi yatağına yattı. Efendimizi yatağında öldürmek isteyenler odaya girdikleri zaman Hazreti Aliyi yatağında görür ve çok şaşırırlar. Amaçları Hazreti Aliyi öldürmek olmayan müşrikler Hazreti Ali’ye bir şey yapmadan efendimizin odasından ayrılırlar.
Bu olay karşısında efendimize inen ayet ise şu şekilde nazil oldu. ”Öyle insanlar vardır ki kendi canlarını hiçe sayarlar ve Allah’ın rızasını ararlar. Allah’ın rızasını kazanmak için kendi canlarını ortaya koyarlar ve canlarını ilahi rıza için satarlar” (Bakara Suresi Ayet 207) Efendimiz Medine’ye hicret etmek için yola çıktığında ve müşrikler geriye döndüğü zaman Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimiz, peygamberimizde eşyaları olan şeyleri sahiplerine geri verdi ve daha sonra kendisi de efendimizin arkasından Medine’ye hicret etti.
Hazreti Ali’nin hicreti ise yanlarında annesi, peygamberimizin kızı Fatıma ve iki tane de başka bir kadın vardı. Hicret bu kişiler ile tamamlanır ve Hazreti Ali’de (radıyallahu anh) efendimizin arkasından Medine’ye ulaşır. Efendimiz ile Medine’ye hicret eden Hazreti Ali (radıyallahu anh) efendimizin hicret sonrası yaptığı kardeşlik akdinde bulundu. Bu akidde ise efendimiz Hazreti Aliyi kendisine kardeş ilan etti. Kızı Fatıma annemizi de kendisine zevce olarak gördü. Fatıma annemiz ile hicret sonrası evlenen Hazreti Ali (radıyallahu anh) ilk çocuğu olan Hazreti Hasan’ı kucağına aldı.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası