Türk sinema dünyasının en çok bilinen aktör ve yönetmenlerinden olan Yılmaz Güney, hala birçok kişinin hayatında önemli bir kişi olarak yer alır. Yılmaz Güney sadece oyunculuk ve sinema kariyerleri ile değil, aynı zamanda şiirleri ve ünlü sözleri ile de bilinir. Bu nedenle sinemanın Çirkin Kral’ı olarak bilinen Yılmaz güney aşk, devrim, hayat, adalet ile ilgili sözleri zaman zaman Yılmaz Güney sözleri olarak internet üzerinde de aranmaktadır.
Sadece aşk, devrim, adalet ve hayat ile ilgili değil kendisinin yaşamından dolayı da söylemiş olduğu bu sözler Yılmaz güney sözleri racon anlamında da ele alınabilir.
İşte Yılmaz Güney tarafından söylenen en anlamlı sözler…
Erkek adam vakit geçireceği kişiye değil, ömür geçireceğine hayatını verir.
Sana herkes bakar da benim gibi sever mi?
Zenginlik dediğin nedir? Ben kokunu satın alamayacak kadar fakirim.
Geldiğin yeri unutursan gideceğin yolda kaybolursun.
Adam olmak bir gruba dahil olmak değil bir duruşa sahip olmaktır.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı.
Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir.
Dalından düşen yaprak, rüzgârın oyuncağı olur.
Ne çayın şekersizine ne de insanın şerefsizine alışamadım.
Bizim yolumuz dikenlidir. Ayağını seven gelmesin.
Çirkin Kral Sözleri
Babam dünyanın en güçlü adamıydı. Bir ekmeği hepimize bölebiliyordu.
Hadi takas edelim bir şeylerimizi. Mesela gülüşünden ver ömrümden al.
Taşıdığım canı hiçbir zaman kendime ait görmedim.
Anlamayanlar için dilimi, vefasızlar için ben yüreğimi yordum.
En zor zamanda da başarıya gitmenin yolunu çalışmaktadır.
Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken, ben her gün Azrail’le bitmeyen bir dans ediyordum!
En büyük şerefsizlik küstükten sonra bildiği her şeyi başka kişilere söyleyen arkadaştır.
Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim. Onlarla birlikte büyüsün ve bütün dünyayı sarsın diye.
Kızdığım zaman değil, sustuğum zaman her şey bitmiştir.
Ne kemik uğrana köpek olduk ne de menfaat uğruna çakal olduk. Biz hayatımız boyunca biz hep dik durduk.
Geride kalan tek şey yüreğim oldu. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş yine sana.
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bilin ki bir nedeni vardır.
Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlük yaşandın mı? Bir garibanın elinden tutup kadere rest çektin mi?
Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lâkin aç idik, yedik karanfilin parasını.
Biz para ile adam olmadık her parası olanı da nihayetinde adam yerine koymadık.
Teller büyük evleri korurmuş, köpekler de büyük adamları.
Gölgene lafım yok. O da seni adam sanıp peşinden geliyor işte.
Sen gitmekle bana eylem yaparsan, ben de unutmakla sana devrim yaratırım.
Seni nasıl mı sevdim? Herkese yol verdim, sana sol yanımı…
Düşmanlarını aklından çıkaran, dostlarının yolunu hiç bulamaz.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık ve biz kuşların yasını tuttuk.
Bize mutluluk resmi çektirmedi bu hayat. Ya elimizde kelepçe ya da önümüzde silah.
Ben en azından katilimi tanıyorum fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurduya gitmeye mahkûm olacaksın.
Ben kimsenin canını yakmadım onlar benim ateş olduğumu bile bile bu yola girdiler.
Biz parayla doğmadık her parası olanı da yine adam yerine koymadık.
Dağlarımız, ovalarımız ve ırmaklarımız bizi bekliyor. Biz bütün ömrümüzü gurbette geçirip gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. Biz yiğitlikleri ile destanlar yazmış bir halkız ve önümüzde duran bütün güçlükleri yenecek. Aceme, kararlılığa ve koşullara sahibiz. Dost ve düşman herkes bilsin ki; kazanacağız, mutlaka bu mücadeleyi kazanacağız.
Hayatı kendim için yaşamıyorum! Ve de korkmuyorum hiçbir şeyden. Başıma gelecekleri de biliyorum. Her şeye rağmen bu düşmanlara inat yaşayacağız. Yarınlar bizim çünkü…
En zor en imkânsız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır.
Silmeye alışkın insanlardık. Önce gözyaşlarımızı, sonra da birbirimizi.
Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki, ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.
İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgilim.
On yıl sustum artık ben bağırmak istiyorum!
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve burada çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep de yandım.
Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
Bazıları çok fakir… Düşünsenize, sadece paraları var.
Damla damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz bu hayattan. Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur. Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgilim, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık sadece.
Teller büyük evleri korurmuş, köpekler de büyük adamları…
Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ede dur ben her gün Azrail ile dans ediyorum zaten!
Zor en imkansız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır…!
Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serserilere moda olmuş.
Hayatın iyi, uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa, kötü bir boksör olmayı göze almak daha da iyidir.
İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili…
Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarınlarımız bizimdir çünkü.
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın.
Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Peki karanlıkta ne yapacaksınız?
Baylar, korkunuzu, telaşınızı anlıyoruz. Bugün otlandığınız toprakları, fabrikaları madenleri korumak için her türlü vahşete hazırsınız. Ama bilmelisiniz ki, korkunun ecele faydası yoktur, hiçbir vahşet bizi haklı davamızdan caydıramayacaktır.
Yılmaz Güney Ağır Sözler
Yılmaz Güney sadece sinema, racon, edebiyat, aşk ve adalet değil aynı zamanda toplumsal ve iktisadi meseleler için de büyük bir çaba göstermiş kişidir. Toplumsal eşitlik ve adaletsizlik durumlarına karşılık olarak sürekli biçimde insanları aydınlatmaya çalışmış, bu uğurda da en güzel ve önemli devrim sözlerini söylemiştir. İşte bu sözlerden en çok akılda kalan bazıları…
Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa o toplum, için için çürümeye başlar.
Sizi, kendi yarattığınız sosyal-siyasal çelişmeler içinde, döktüğünüz ve dökeceğiniz kanlar içinde boğacağız. Bizim ülkemize dönme hem de zaferle dönme umudumuz ve güvenimiz vardır. Ama sizler bir gün kaçacak ve bir daha dönemeyeceksiniz. Beyaz Ruslara bakın, kral Faruk’a, Şah’a, Somoza’ya bakın ve halkın geleceğini görün.
On binlerce, milyonlarca insan beni izler. Hedefim onların sevgisine layık olmak, farkında olmadıkları; şeyleri göstermek, onları uykularından uyandıracak filmler yaparak onları toplumsal mücadeleye katmak için çalışırım.
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
Sorunun esası şudur: Ya devrim yolunu seçeceğiz… Ya da bu düzenin baskılarına, haksızlıklarına boğun eğerek, şu ya da bu biçimde teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. Bu çeşit bir seçiş, yok olmanın bir biçimidir.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası